-ARKA KAPAK-
İlk aşk deneyimi bütün bir hayatı belirler mi?Yoksa kaderimizi çizen yalnızca tarihin ve efsanelerin gücü müdür?
Orhan Pamuk, Kırmızı Saçlı Kadın'da bizi otuz yıl önce İstanbul yakınlardaki bir kasabada liseli bir gencin yaşadığı sarsıcı bir aşk hikayesiyle, büyük bir insanı suçun peşinden sürüklüyor.
1980'lerin ortasında geleneksel usulle kuyu kazan Mahmut Usta ile çırağı"küçük bey" Cem zor bir arazide su ararken, kasabanın hemen dışındaki sarı çadır da esrarengiz bir tiyatrocu kadın her gece eski masal ve hikayeleri yeniden anlatmaktadır.
Roman, bir yandan genç kahramanın aşk, kıskançlık, sorumluluk ve özgürlük duygularıyla derinden tanışmasını hikaye ederken, diğer yandan medeniyetler üzerinden babalar ve oğullar, "otoriterlik" ve birey olma konularını tartışıyorlar.
Kırmızı Saçlı Kadın'da okur, Batı'nın ve Doğu'nun iki temel efsanesi Sophokles'in Kral Ordipus'un (babayı öldürmek) ile Firdevsi'nin "Rüstem Ve Sührab"ıyla ( oğulu öldürmek) yeniden karşılaşacak ve kendine sıradan hayatlarımızın eski metinlerden ne kadar etkilendiği sorusunu soracak.
-KİTAPLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİM-
Orhan Pamuk ve özellikle Kırmızı Saçlı Kadın kitabını beğenmeyerek eleştiren bir kaç kişi vardı çevremde. Bende hep bekledim. Ama içimdeki o merakı bir türlü durduramadım. İyi ki de durduramamışım.
Betimlemesi düzgün yapılmayan kitaplar, her zaman sıkıcı geliyor bana. Sonu gelmeyen çöl gibi. Okursun okursun tat beklersin ama o tadı alamadan öyle ortada kalırsın. Ne anladım ben bu işten dersin. Bu kitapta bu düşüncemin tam tersi betimleme, içsel konuşmalar o kadar yerinde ve tadında yapılmış ki asla bunaltmıyor.
2016 yılında çıkmış bu kitap ve toplam 204 sayfa. Oldukça akıcı. Sayfaların nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile. Tek dez avantajı küçük yazıyla basılmış olması. Okuma gözlüğü arar oldum ilerleyen sayfalarda.
Kitabımızın konusuna gelecek olursak;
Bir anın ve o an vermeniz gereken eni bir kararın hayatı nasıl değiştirdiğini inanamayacaksınız. Hala o kararı orada doğru mu verdi diye sorgularım.
80'li zamanları anlatıyor kitap. 17 yaşında olan Cem 1986'da okul harçlığını çıkarmak için bir aylığına Mahmut Usta'nın yanında kuyucu çırağı olarak çalışır. Tarlanın orta yerinde hiç bir şey yoktur. Vakit geçirmek amaçlı birbirlerine hikaye anlatırlar. Cem de bir gün ona babasını öldüren Oidipus'un hikayesini anlatır. Ve bir gün Mahmut Usta'yla merkeze ihtiyaçlarını karşılamak amaçlı merkeze giderler. Cem orada Kırmızı Saçlı Kadın' a aşık olur. Ama kadın evlidir. Daha fazla konuyla ilgili spoi vermek istemiyorum:)
Okurken meraklanacağınız ve pişman olmayacağınız bir kitap.
Nobel ödülü alan Orhan Pamuk yazdığı bu eserle neden ödülü hak ettiğini anlayacaksınız. Şans verin.
KEYİFLİ OKUMALAR...
Yorumlar
Yorum Gönder