MADAM BUKE

            -MALZEMELER- +  3 adet yufka + 1 kase salam + 1 kase sucuk + 2 su bardağı kaşar peyniri + 2 yemek kaşığı domatese salçası + 3 yemek kaşığı tereyağı + yumurta sarısı              -HAZIRLANIŞI- Birinci yufkayı yuvarlak kısımlarını içe kıvırarak kare haline getiriyoruz. Eritmiş olduğumuz tere yağını ilk kat olan yufkanın üzerine biraz gezdiriyoruz ve fırça yardımıyla her yere yayıyoruz. İkinci yufkayı da üzerine koyup, kenarlardan kıvırarak kare haline getirip tereyağı gezdiriyoruz. Üçüncü katta aynı şekilde ve tere  yağından sonra üzerine salça sürüyoruz. Daha sonra rendelenmiş kaşar peynirlerimizi serpiyoruz. Kaşar peynirin üzerine salam ve sucuk ekleyip rulo halde sarıyoruz. Üçe kesip streç filme sarıp iki saat dolapta dinlendiriyoruz. Dinlenen böreği alıp iki parmak kalınlığında dilimlere kesip fırın tepsimize yerleştiriyoruz. Üzerine yumurta sarısı sürüp önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.                     AFİYET OLS

                          Savcılık ve avukatlık ofislerinde ve mahkeme salonlarının arka yüzünü konu almaktadır. Aslında sporcu geçmişi var olan Eun Bong-Hee, hukuk fakültesinden mezun olur ve avukat sınavlarını geçebilmek için çok çalışır. Bir de sevgilisi vardır ama sevgilisi onu aldatır. Sınavlarda başarılı olur ve No Ji-Wook adında ki savcının bürosunda staja başlar. Ama işler o saatten sonra tersine döner ve cinayetle suçlanır. Çok geçmeden bu ikili bu kovalamacanın içinde kendilerini bulurlar ve romantik anlar başlar.         Kısa süreli (30 dakika) süren her bölümüyle, insanı daha da meraklandırıyor. Çünkü hemen bittiğinden bir sonrakine geçmek istiyorsunuz. Olayın içinde ki bazı noktalarda tahmin yürütmeye çalışıyorsunuz ama nafile tahminleriniz tutmaya biliyor.       Hala yayınlanmakta olan bu kısa süreli 40 bölümden oluşacak dizi SBS kanalında yayınlanıyor.        Uzun bölümlü diye endişelenmeyin çünkü nasıl geçtiğini anlayamıyorusunuz. Bölümlerin kısa olması da hızl

        Hayatta çoğu insanın başına gelen, çoğu zaman düzeltilebilen ama tez canlı iseniz, bunu düzeltmenizin biraz daha zorlaştığı şeydir, doğru zamanlamayla konuşmak.         İnsanın kalbinden geçenleri, akıl süzgecinden geçirip dile yansıtmak oldukça zormuş.         Zamanla öğreniyorsun ki, her şey her an söylenmiyormuş, söylenemiyormuş. Ve yeri gelip konuşmak istersen de dil itaat etmiyor, kemikleşiyormuş adeta. Böyle anlarda zorlamaktan ziyade belki de susmak gerek. Çünkü aklından geçenler, kalbin tarafından destek görmüyordur. Bir yerde bazı şeyler eksik kalmış olmalı ki, sadece kalp ve akıl onay verdiğinde içine siniyor.         Hayatta en zor şey iletişim. Ben herkesle iyiyim diyen insan yoktur sanırım hayatta. Mutlaka takıldığımız nokta oluyordur.  Çoğu zaman başarsak ta, yeri geliyor tökezleye biliyoruz.  İnsanın sağı solu belli olmaz derler ya. Bu yüzden iletişiminde sağı solu belli olmuyor.Bir gün iyiyim dediğin kişiyle, bir bakıyorsun ertesi gün konuşmaz hale gelebil

                                                  - CHİCAGO TYPEWRİTER-         Dizi türü olarak fantastik, romantik ve gizem içeriyor. Hala yayında olan bu dizi 16 bölüm olamakla birlikte Tvn kanalında yayınlamaktadır.           1930'lu yıllarda Japon sömürgesi altında yaşayan üç yazar ve bir yoldaşlarının reankarnosyon ile günümüzde tesadüflerle tekrar bir araya gelmesinden bahsediyor. Günümüzde de biri çok satan yazar, biri gizem dolu hayalet yazar, bir diğeri ise çok satan yazarın anti-fanı olan yazar ve yoldaş olan da kitap okuma sevdalısı bir veterinerdir.       Bir okuma meraklısı insan olarak, bu dizi ne zorluklarla yazıların yazıldığını nasıl ilham alındığını çok iyi anlatıyor. Ayrıca gizem ve komediyi çok iyi harmanlamışlar. İlk bölümlerde ne olduğunu kavramakta zorlanmıştım ama ilerleyen bölümlerde iyi ki bırakmamışım dediğim farklı kurgusuyla herkesi içine çekebilecek potansiyele sahip bir dizi. Tahmin etmeden (çünkü tahminleriniz genelde tutmuyor) dizi izlemek

      -MALZEMELER- + 1 adet bazlama + 1 kase kaşar peyniri + 1 kase domates salçası + 1 kase sucuk + 2 adet büyük boy domates + 3 adet biber + 1 kase mısır  + kekik, nane, karabiber  + çok az zeytinyağı ,                                  -HAZIRLANIŞI-     Bazlamayı arasından ikiye kesiyoruz. Daha sonra bir kase domates salçamızın içine az zeytinyağı ve kekik, nane, karabiber ekleyip karıştırıyoruz. Karışımımızı bazlamaya sürüyoruz.Daha sonra sırasıyla kaşar peyniri, sucuk, domates, biber ve mısır ekliyoruz. Fırınımızı 180 dereceye ayarlayıp, üst kısmı kızarana kadar pişiriyoruz..          AFİYET OLSUN..                                             

    -MALZEMELER- + 2 kutu ton balığı + 1 kase mısır + 2 yumurta + üzeri için kaşar peyniri         -HAZIRLANIŞI-     Büyük bir kaba iki kutu ton balığını, bir kase mısır ve iki yumurtayı birazda tuz atıp karıştıyoruz. Daha sonra az yağlanmış geniş tavaya bütün karışımın hepsini boşaltıyoruz. Alt kısmı pişince kapak yardımıyla alt-üst yapıyoruz. çevirdikten sonra üzerine kaşar peyniri boşaltıp alt kımsında pişmesini bekliyoruz. pişince servis tabağına alıp, pizza dilimi şeklinde kesiyoruz.  AFİYET OLSUN... Not: Kaşık yardımıyla tavada küçük porsiyonlar halinde yapabilirsiniz. Gerçekten çok lezzetli ve besleyici..      

Adı: Bajrangi Bahaijaan Ülke: Hindistan Türü: Romantik, Drama, Komedi Süre: 163 dk Yapım Yılı: 2015 Yönetmen: Kabir Khan, Salman Khan             -KONUSU-     Pakistanlı konuşamayan küçük Shahida için ülkesinde her türlü tedaviye başvurulur ama bir türlü sonuç alınamaz. Çaresiz anne Hindistan' ın bir yerinde tedavi edileceğini öğrenir ve küçük Shahida ile yollara düşerler. Hindistan'dan dönüş yolculuğunda Shahida, annesini kaybeder. Konuşamayan kız Hindistan'da kalır. Ve film asıl bundan sonra başlar. Hindistan'da Shahida'ya yardım edecek olan kişi ise Bajrangi Bhaijaan müridinden olan Pavan'dır. Pavan ile Shahida'nın yolları bakalım nasıl kesişecek ve Pavan, Shaihada'yı ailesine ulaştırabilecek midir...        İzlediğim en iyi hint filmleri arasındadır. Konusu insanı çok etkiliyor. Masumiyetin, inancın ve verilen söze sadık kalmayı en samimi ve mütevazi bir şekilde anlatan bu film yeri gelip güleceğiniz yeri gelince de gözyaşlarınıza haki