Ana içeriğe atla

Cennette Kıymalı Pide ve Ayran Mı?

     Hayattan istediklerimiz  bir bebeğin bakışı kadar masum, bir çocuğun hayata bakışı kadar samimi olsa keşke.
    Oğlum bu aralar soyut şeylere merak saldı ve algılayabileceği boyutta anlatmaya çalışıyoruz. Ve bana geçen gün dedi ki:
    -Anne cennette market olacak mı?
    Ben bir an şaşırdım. Açıkcası böyle bir şey beklemiyordum.  Şöyle bir yüzüne baktıktan sonra:
   -Bilmem ki belki de vardır. Neden sordun bunu? Dedim
   -Ama Allah bize her istediğimizi verecek. Verdiğine göre neden market olsun ki dedi.
   Ben şok oldum. Mantığa bakar mısınız? Bende :
   -Peki sen cennette olsan ne isterdin? Diye sordum.
  - Ben mi? Kıymalı pide ve yanında da ayran isterdim. Dedi
   Benim oğlan metafizik olayların ötesine geçti belki ama aslında hayattan da öte yerlere gitmeden masumca şeyler isteyebiliriz. Ki istemeliyiz de..
   Çünkü istekler ve o isteklerin peşinde giderken bu hayat geçiyor. Şöyle bir düşündüğümüzde mutlaka içinizde söndüremediğiniz ya da başınızı yastığa koyduğunuzda aklınıza ilk gelenlerdir aslında istedikleriniz. Çünkü kalbiniz ve aklınız onu sürekli yineliyordur.
   Belli zaman sonra hayatta ilk hedef koyduğunuz şeyler, bir türlü yerine gelmeyince bu sefer içimizde bastırdığımız isteklerimiz gün yüzüne çıkmak için haykırmaya başlar. Ve her gün kafanızı kurcalar. Yemek yerken, kahve içerken, yatağa yattığınızda...
   Mantıklı gelir.  ‘evet tamam belki de ben bu isteklerimi yerine getirmeliyim. ’Diye düşünceyi sabitlemeye başlarsınız.  Araştırısınız, sorgularsınız, yardım beklersiniz dostlarınızdan. Başka birinin penceresinden bakınca daha bir güzelleşir o fikirler. Daha güzel daha başka gelir hatta. Ve başlarsınız istediklerinizi yapmaya.
   Aslında öyle kolay da değildir. Her şey hemen istediğiniz gibi gitmeye bilir. İsteklerinizi yerine getiriken yapılması gereken en önemli şey sabırdır. Çünkü o olmadan hiç bir şey yürümez. Ama yaptıklarınıza bakarsınız hiçte istediğiniz gibi gitmiyordur  ve sabrınız tükenmeye başlar.
   O esna da sizi sevenler yanınızda oluşur ve bunu başaracağına inanıyorum derler. Sana sonuna kadar güveniyoruz ve hep arkandayız. Onların verdiği ilhamla tekrar başlarsınız. Ve sabrın sonu selamettir derler ya gıdım gıdım da olsa ilerleme kaydetmeye başlarsınız ve bu sizin için bir umut ışığı olur.
   Bu hayatta hiç bir çaba boş değildir. Bir şey için çabalayıp başarısız olsanız dahi o çabalarınız başka uğraşlarda başarı sağlayabilir.
   Bu yüzden hiç bir şey imkansız değil. O imkansız gibi görünen istekleri, imkanlı hale getirmek bizim elimizdedir.
   Bu yüzden yüreğinizden geçen masum bir hayale tutunun. Tutunun ki hayattan lezzet alın. Ben tutundum ve tutundum ki şu an size bunları yazıyorum. Evet gıdım gıdım ilerliyorum belki. Ama inanıyorum ki bu yazdığım kelimeler bana yarınlarda çok büyük bir kapı açacak.

   İnanın gitsin... inanın gitsin...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

A Love So Beautiful Konusu Ve Oyuncuları

Bir Çin dizisiyle karşınızdayım. Rastgele karşıma çıktı bir baktım sardı ve bölümler tık tık geçip gidiyor. Bu dizi farklı ülkelerin dizilerine zaman ayırmam gerektiğini gösterdi bana.Sonuna kadar izleyip yayın yapacaktım ama dayanamadım. Gençlik dizileri insanın içini kıpır kıpır yapan, enerji veren, benim için eski zamanları yad edip gözümden canlandığı sevindirik dizilerdir. işte bu Çin dizisi de lise zamanlarınızda yaşadığınız, ortak olduğunuz ya da yaşayacağınız olayları olabildiğine gerçek ve samimi şekilde anlatmış. Japon dizisi izlemiştim. "Asuko March" isminde. Ha birde BOF'un orijinal versiyonunu "Hana Yori Dango"yu izledim. Japonca çok farklı bir dil. Türk dili ve edebiyatı mezunu olduğum için diller hep dikkatimi çekiyor istemsizce. Japonca da genellikle t ve k harfleri baskınken, Çince de h ve ş harfleri daha baskın gibi. Sanki ağızlarında bir şey var çıkarmamak için uğraşarak konuşuyorlar gibi:)  Bin sürü Kore dizisinden sonra elbe

Sweet Revenge Note Konusu ve Oyuncuları

Son zamanlarda izlediğim stressiz sıkıntısız sonuna da vardığım lise dizilerinden biri.Aslında bir ve ikinci sezonu varmış.Ben bu diziyi yeni yayın diye izlemeye başladım meğer bu 2017 yılında yayınlanmış.ve ilk sezonuymuş. tam denk geldi diyebilirim. Konusu ise şöyle; Ho Goo-Hee'nin telefonuna bir uygulama mesajı gelir.Kötü geçen ortaokul yıllarından sonra liseyi iyi geçirmeyi umar aksilikler bu isteğini gerçekleştirmesine izin vermez.Her sıkıntı anından yüklemiş olduğu "intikam notu" adlı uygulamaya kullanarak intikam alıp istediği sonuca varır. Az önceden de dediğim gibi şu son zamanlarda izlediğim en sevimli lise dizilerinden biri. Belki oyuncuların tam lise çağında olan yaşları ve kurguyu iyi oynamaları beni çok sevdirdi.  Birde diğer Kore dizileri gibi "son 10 dakika" da koskoca o kadar bölümün güzel bitsin diye yutkunduğumuz anlarda son on dakikada verip bitirmiyorlar.Her bölüm tam istediğimiz şeyleri vere vere "tüh vah" d

Love O2O Konusu Ve Oyuncuları

       Yok böyle bir Çin dizisi. Öyle güzel öyle naif ki aşkları yüreğinizin en derinlerinde hissedeceksiniz. Onlar gibi kalbimin hızla çarptığı ve ellerimin heyecandan titrediği zamanlar bile oldu.      Su içer gibi geçiyor dizinin bölümleri. Nasıl geçiyor ne ara bitiyor anlamadım. Sanırım bende çok özel bir yer edinecek bu güzel dizi.      Diğer dizi konularından oldukça farklı. Hele ki Kore dizileriyle hiç bağdaşmıyor. Mesela Başrol kadın oyuncumuz tam burslu bilgisayar mühendisliği okuyan gayet akıllı, karakterli ve başarılı bir karakter. Diğer dizilerde olduğu gibi kendini asla rezil daha doğrusu bizim dram dediğimiz olaylara sokmuyor. Her sıradan insanın davranması gereken doğal mizaca sahip olması aslında beni kendine bağlayan. Hep derdim neden dizilerde kadın başrol oyuncuları sevimli naif yapacağız diye bence aşağı seviyelere düşüren çok dizi karakteri var. Ve bunlar beni her zaman boğuyor. Hiç mi zeki kadın olmaz dedim. Varmış ve beni bir Çin dizisinde bekliyormuş.