Ana içeriğe atla

Beth HOFFMAN - Kayıp Hayaller Atölyesi



-ARKA KAPAK-
'Kardeşim bir hayal dünyasında yaşıyor gibiydi, bir kez bile ağladığını duymadım. Küçük traktöründe oturup koca gözleriyle etrafı izler, kulaklarını dikip doğayı dinlerdi.Öyle ki, doğanın sesi ona herhangi bir insanınkinden çok daha etkileyici gelir, ağaçların etrafında dolanan rüzgarın ve kuşların şarkısı ona dünyanın gerçeklerini anlatırdı sanki.'

     Teddi Overman gençliğini yaşadığı çiftliğe her gidişinde, kardeşi josh'u ondan ayıran Kızık Nehir'in büyüsüne kapılırdı. Her ne kadar onun yokluğuna alışmakta zorlansa da, bir umutla onu hayata yeniden bağlayacağına inandığı bir dükkan açmıştı. Müşterileri de kendisi gibi farklı hikayeleri olan, birbirinden ilginç insanlardı. Teddi, bı dükkan sayesinde tanıştığı ve harika dostluklar kurduğu insanlar sayesinde ailesini yok eden o acı olayı kabullenmeyi başarmış, ardından sürpriz bir şekilde aşkla tanışmıştı. Artık, tamamen unutup geride bırakması ve her daim hatırlaması gereken yaşanmışlıkları birbirinden ayırmanın tam zamanıydı. 
      Kayıp Hayaller Atölyesi, merak uyandıran karakterleri ve sıcacık kurgusuyla bir kadının kırılganlıklarına, çocukken aldığı derin yaralara ve tüm olumsuzluklara rağmen hayata tutunmasına tanıklık eden etkileyici bir roman.

                                                    -DÜŞÜNCELERİM-
       Arka kapakta da yazar çok güzel bir şekilde insanların kitabı hakkında ne hissedeceğini yazmış. Ki tam bende böyle hissettim. Uzun arayla okudum bu kitabı ve niye bu kadar uzatmışım diye düşündüm. Kitabın ortalarına geldikten sonra geri kalan yarısını bir solukta okuyup bitirdim diyebilirim.
       Her ne olursa olsun hayallerin peşinden gitmen gerektiğini çok iyi anlatıyor. Hayalleri uğruna her şeyi katlanılacağını ve inandığın bu yolda seni çok güzel mutlulukların geleceğini bütün kalbinle inanarak yaşaman gerektiği noktasında ilham veriyor.
      Ve aile sıcaklığı, ailenin bir insan için ne kadar önemli olduğunu. Aile olmadan bir insanın hayatta nasıl dimdik durmakta zorlandığını, ama hayallerini tutunup bunun üstesinden gelmeye çalıştığını çok samimi bir şekilde anlatmış.
   Eger ki sizde ailevi konuları seviyor ve hayallerin bir gün gerçekleşeceğini inananlardansanız mutlaka okumalısınız. 
         İYİ OKUMALAR...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

A Love So Beautiful Konusu Ve Oyuncuları

Bir Çin dizisiyle karşınızdayım. Rastgele karşıma çıktı bir baktım sardı ve bölümler tık tık geçip gidiyor. Bu dizi farklı ülkelerin dizilerine zaman ayırmam gerektiğini gösterdi bana.Sonuna kadar izleyip yayın yapacaktım ama dayanamadım. Gençlik dizileri insanın içini kıpır kıpır yapan, enerji veren, benim için eski zamanları yad edip gözümden canlandığı sevindirik dizilerdir. işte bu Çin dizisi de lise zamanlarınızda yaşadığınız, ortak olduğunuz ya da yaşayacağınız olayları olabildiğine gerçek ve samimi şekilde anlatmış. Japon dizisi izlemiştim. "Asuko March" isminde. Ha birde BOF'un orijinal versiyonunu "Hana Yori Dango"yu izledim. Japonca çok farklı bir dil. Türk dili ve edebiyatı mezunu olduğum için diller hep dikkatimi çekiyor istemsizce. Japonca da genellikle t ve k harfleri baskınken, Çince de h ve ş harfleri daha baskın gibi. Sanki ağızlarında bir şey var çıkarmamak için uğraşarak konuşuyorlar gibi:)  Bin sürü Kore dizisinden sonra elbe

Sweet Revenge Note Konusu ve Oyuncuları

Son zamanlarda izlediğim stressiz sıkıntısız sonuna da vardığım lise dizilerinden biri.Aslında bir ve ikinci sezonu varmış.Ben bu diziyi yeni yayın diye izlemeye başladım meğer bu 2017 yılında yayınlanmış.ve ilk sezonuymuş. tam denk geldi diyebilirim. Konusu ise şöyle; Ho Goo-Hee'nin telefonuna bir uygulama mesajı gelir.Kötü geçen ortaokul yıllarından sonra liseyi iyi geçirmeyi umar aksilikler bu isteğini gerçekleştirmesine izin vermez.Her sıkıntı anından yüklemiş olduğu "intikam notu" adlı uygulamaya kullanarak intikam alıp istediği sonuca varır. Az önceden de dediğim gibi şu son zamanlarda izlediğim en sevimli lise dizilerinden biri. Belki oyuncuların tam lise çağında olan yaşları ve kurguyu iyi oynamaları beni çok sevdirdi.  Birde diğer Kore dizileri gibi "son 10 dakika" da koskoca o kadar bölümün güzel bitsin diye yutkunduğumuz anlarda son on dakikada verip bitirmiyorlar.Her bölüm tam istediğimiz şeyleri vere vere "tüh vah" d

Love O2O Konusu Ve Oyuncuları

       Yok böyle bir Çin dizisi. Öyle güzel öyle naif ki aşkları yüreğinizin en derinlerinde hissedeceksiniz. Onlar gibi kalbimin hızla çarptığı ve ellerimin heyecandan titrediği zamanlar bile oldu.      Su içer gibi geçiyor dizinin bölümleri. Nasıl geçiyor ne ara bitiyor anlamadım. Sanırım bende çok özel bir yer edinecek bu güzel dizi.      Diğer dizi konularından oldukça farklı. Hele ki Kore dizileriyle hiç bağdaşmıyor. Mesela Başrol kadın oyuncumuz tam burslu bilgisayar mühendisliği okuyan gayet akıllı, karakterli ve başarılı bir karakter. Diğer dizilerde olduğu gibi kendini asla rezil daha doğrusu bizim dram dediğimiz olaylara sokmuyor. Her sıradan insanın davranması gereken doğal mizaca sahip olması aslında beni kendine bağlayan. Hep derdim neden dizilerde kadın başrol oyuncuları sevimli naif yapacağız diye bence aşağı seviyelere düşüren çok dizi karakteri var. Ve bunlar beni her zaman boğuyor. Hiç mi zeki kadın olmaz dedim. Varmış ve beni bir Çin dizisinde bekliyormuş.