MADAM BUKE

Kendi küçük dünyasında kelimenin tam anlamıyla yuvarlanıp giden, yaprak uçsa gülen bir kızdım ben. Ufak tefek düşler kurardım geceleri uyurken... Ne yazık ki hayat her zaman izin vermiyordu yaşamda istikrarlı olmaya. Düşlerimin kaybolduğu gülüşlerimin silindiği bir dönemde, aşkın o sihirli gücü tuttu ellerimden. Bir Asyalının derin çekik gözleri şifa olurken titreyen kalbime, başkentin gri sokakları umut koktu yeniden. Bir süre aşk konuşuldu Kızılay'ın oynak kaldırımlarında. Gölgelerimize bakınca, tek göze çarpan aramızdaki otuz santimlik boy farkı olsa da... Biz bundan çok daha fazlasıydık aslında. BU BENİM HİKAYEM...VE HİKAYEMİN KAHRAMANI BİR KORELİ... -KİTAPLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİM- Pembe  kapağın içinde, pembe hayalleri olan ve o hayallere tutunarak elde etmek için mücadele veren bir kız. Hayat onun için hiç kolay olmamış. Ama bu olumsuzluklar içinde ezilip büzülmek yerine dimdik durmuş. Ve yaşadığı tecrübelerden ders çıkararak kurallar koymuş hayat

Dizi güzelce başlıyor. Bir ofis dizisi. Ama birden başa sarıyor. Hatta yine, yine ve yine...İnsan durup bir an düşünüyor. Bazı şeyleri telafi etmek için o günü tekrar yaşamak isteriz belki. Ya da çok mutlu olduğumuz bir anı bir daha doyunca yaşamak isteriz.İlk başta bunu duymak veya yaşamak hoşumuza gitse de sürekli yinelemesi artık bıkkınlık getirir."Ne olacaksa olsun artık" diye düşünmeye başlarız. Doğru mu geçirdik o günü yanlış mı bilemeyiz durduk yere öldürebiliriz her saniyeyi. İşte tam da bu olay için dizi de çok güzel bir cümle söyleniyor: " Boş geçirdiğiniz bugün, dün ölen birinin yaşamak istediği yarınıdır." Neyse felsefik düşünceleri kenara bırakıyorum. Hemen diziye dönüyorum:) Oldukça farklı konulu bir diziydi. Anlamak için ilk 4 bölümü üst üste izlemek zorunda kaldım. Ve anca anladım. Aslında ana konusu çok güzel Çünkü yukarıda da bahsettiğim üzere gün içinde fark etmediğimiz detayları fark ettiriyor. Daha hassas yaşamak çevremizd

Im Hyun-Woo bir webtoon yazarıdır. Ve bu işte oldukça profesyonel ve popülerdir. İnsanlara karşı ince düşüncelidir ama aşka kesinlikle inanmıyordur. Yanından çalışan bir kaç kişi daha vardır. ve bunlardan en uzun yıl çalışan Seul-Bi'dir. Seul-Bi, Im Hyun-Woo'ya uzun zamandır aşıktır ama hiç söylememiş kendi içinde yaşıyordur. Seul-Bi tombul, sevimli ve yardımsever bir kızdır. Ama çevresindeki insanlar Seul-Bi tombul diye dalga geçerek onun iyi niyetini suistimal ediyorlardır. Im Hyun-Woo da çevresinde olan bu olaylara hep karşı çıkmıştır. Bir gün çok üzülen Seul-Bi ara sokakta karşısına çıkan kahve dükkanına girer. Bir kahve siparişi verir. Kahve dükkanı ve sahibi oldukça gizemli duruyordur. Dükkandan çıktığında filinta gibi bir hatuna dönüşür. Gece ise külkedisi gibi eski haline döner. Güzel haline dönüşebilmek için her gün o dükkana gidip kahve içerek Im Hyun-Woo'nun dikkatini çekmeye çalışır. Channel A kanalından yayınlanıyor. Gizem, romantik ve kome

Kız meslek lisesi öğrencilerinin dans spor adıyla adlandırdıkları yarışmaya katılma aşamasındaki serüvenlerini anlatmaktadır. Notları iyi değildir. Ama hayata tutunmak isterler. Kendilerine çöp muamelesi yapmalarını istemezler. Ve dans bilmemelerine rağmen birbirinden farklı 6 kız dans spor faaliyetiyle bir araya gelirler. Kim Shi-Eun okulda oldukça başarılı olmasına rağmen annesi onu üniversiteye göndermek istemez.(Nasıl bir annedir. Bildiğin kızı çileden çıkarıyordu. Bu kadar olmaz diye diye izledim.) Kızdığım diğer noktada Kim Shi-Eun belli ki duygularını saklamaya çalışıyor. Ama karşısındaki insanlara da bir o kadar ukala davranıyor.  Annesi ise şehrin en büyük endüstrisi gemi yapımında çalışmaktadır. Ve kızına mezun olunca iş bul diye sürekli baskı yapmaktadır. Başta Kim Shi-Eun olmak üzere onların hayatlarıyla ilgili farklı planları vardır. Bu kızlar Kim Si-Eun, Hye-Jin, Na-Young, Ye-Ji, Do-Yeon, Young-Ji'dir. Her birinin özel hayatıyla ilgili sorunla

-ARKA KAPAK- Bir olana meftun o kızın hikayesi... Merhaba ben Fesleğen. Kalemimi kağıdımı hazırladım ve küçük bir yüreğin içine sığabilecek ne varsa anlatacağım. Doğduğu topraklardan uzakta bir yerde güneş görmeye çalışan küçük bir fidan görürseniz bir gün sulayın olur mu? Yağan yağmur ancak gözyaşlarına yetebilir çünkü. Yeni yeşermiş bir fidanın bir Allah dostundan başka neyi olabilir ki. Sevin onu olur mu? Ve lütfen sevenleri ayırmayın olur mu? -KİTAPLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİM- Hikmet Anıl Öztekin'i ilk defa okudum.Bu ara böyle bir kitaba ihtiyacım varmış galiba. Taa yüreğimin derinliklerine dokundu kitabın konusu. Fesleğen adındaki bir kızın hayata bakış açısını anlatıyor. Babasının onu eğitmesi, tatlı diyalogları çok güzeldi. Peki ya Seyyah'la olan muhabbetleri. Naifçe başlayan karşılıklı hoş sohbetin (hayatın hakikatleri) nereden bilebilirdi gönlün ateşini yakacağını. Bazı yerlerden alıntı yazacağım. "İçim kelebekli, aklım karışık, göz

Bin sürü dizi patlaması var. İnsan hangisini izleyeceğini şaşırıyor. Ama bana konu olarak son zamanlarda izlemekten oldukça keyif aldığım dizilerden birisi bu oldu. Samimi oluşu, okul konulu olması ve bir Türk olarak asla haksızlığa gelemeyiz mazlumun yanı başında oluveririz her zaman. Ana konusu haksızlık olması belki bu da beni etkilediği için bölümlerin nasıl geçtiğini anlamadım. Hala yayında olduğu için bu dizi her hafta yeni bölümü gelsin diye heyecanla bekliyorum. SBS kanalından yayınlanıyor. Toplam 32 bölümden oluşacak bu dizi. Ve her bölümü 35 dakikadan oluşuyor. Peş peşe verildiği için yarım yarım değil tam 1 saatlik diziymiş gibi izliyoruz. Konusu ise şöyle; Kang Bok-Soo derslerinde oldukça başarısız ama insanlığında oldukça karakteri yerinde saf, temiz kalpli ve yardımsever bir gençtir. Sınıf arkadaşı ve sınıfının başkanı Son So-Jeong'a aşık olur. Ona karşı hep nazik olur ve Son So-Jeong'da ona istemese de aşık olur. Bir gün sınıflarına yeni bir tr